بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قُطُوفُهَا دَانِيَةٌ ٢٣

Meyvelerin devşirilmesi kolaydır.

– Seyyid Kutub

كُلُواْ وَٱشْرَبُواْ هَنِيٓـًٔۢا بِمَآ أَسْلَفْتُمْ فِى ٱلْأَيَّامِ ٱلْخَالِيَةِ ٢٤

Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yiyin için.

– Seyyid Kutub

وَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ بِشِمَالِهِۦ فَيَقُولُ يَٰلَيْتَنِى لَمْ أُوتَ كِتَٰبِيَهْ ٢٥

Kitabı sol tarafından verilen ise der ki: «Keşke bana kitabım verilmeseydi,

– Seyyid Kutub

وَلَمْ أَدْرِ مَا حِسَابِيَهْ ٢٦

Şu hesabımı hiç görmemiş olsaydım!

– Seyyid Kutub

يَٰلَيْتَهَا كَانَتِ ٱلْقَاضِيَةَ ٢٧

Keşke (ölüm işimi) bitirmiş olsaydı!

– Seyyid Kutub

مَآ أَغْنَىٰ عَنِّى مَالِيَهْۜ ٢٨

Malım bana hiçbir fayda vermedi,

– Seyyid Kutub

هَلَكَ عَنِّى سُلْطَٰنِيَهْ ٢٩

Gücüm benden yok olup gitti.»

– Seyyid Kutub

خُذُوهُ فَغُلُّوهُ ٣٠

«Tutun onu, bağlayın onu,

– Seyyid Kutub

ثُمَّ ٱلْجَحِيمَ صَلُّوهُ ٣١

Sonra cehenneme sallayın onu.

– Seyyid Kutub

ثُمَّ فِى سِلْسِلَةٍ ذَرْعُهَا سَبْعُونَ ذِرَاعًا فَٱسْلُكُوهُ ٣٢

Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan zincire vurun onu!

– Seyyid Kutub

إِنَّهُۥ كَانَ لَا يُؤْمِنُ بِٱللَّهِ ٱلْعَظِيمِ ٣٣

Çünkü o Büyük Allah'a inanmıyordu.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu